Hiperhidroz, aşırı terleme durumunu ifade eden bir tıbbi terimdir. Normalden daha fazla ter üretimiyle karakterizedir . Terleme, vücut ısısını düzenlemek ve cilt yüzeyini nemli tutmak için önemli bir fizyolojik süreçtir. Hiperhidroz genellikle koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı ve yüz gibi bölgelerde ortaya çıkar. Bu durum, kişinin günlük yaşamını etkileyebilir ve sosyal ilişkilerini, iş performansını ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir
Primer (Esansiyel) Hiperhidroz:
Bu tip hiperhidrozda, aşırı terleme belirgin bir neden olmaksızın ortaya çıkar. Genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir ve ailede hiperhidroz öyküsü olan kişilerde daha sık görülür. Otonom sinir sistemi ile ilişkilendirilen bir durumdur. Otonom sinir sistemi, vücudun otomatik olarak çalışan ve istemsiz fonksiyonları düzenleyen bir sistemdir ve terleme de otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilen bir fonksiyondur. Otonom sinir sistemindeki bir düzensizlik veya aşırı aktivite, hiperhidroza katkıda bulunabilir Genellikle ergenlik döneminde veya genç erişkinlikte başlar ve yaşam boyu devam edebilir. Bu tür hiperhidroz, genellikle eller, ayaklar, koltuk altları ve yüz gibi bölgeleri etkiler.
Sekonder Hiperhidroz:
Bu tip hiperhidroz, bir altta yatan sağlık durumu veya faktörlerden kaynaklanır. Bazı yaygın nedenler şunlardır:
Otonom sinir sistemi, vücut fonksiyonlarını düzenleyen ve kontrol eden sinir sistemi bölümüdür. Bu sistem, kalp atış hızı, kan basıncı, solunum, sindirim ve terleme gibi otomatik olarak gerçekleşen işlevleri düzenler. Otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempatik sinirlerden oluşur. Sempatik sinirler, stres veya tehlike durumlarında aktive olarak "savaş ya da kaç" tepkisini tetiklerken, parasempatik sinirler dinlenme ve sindirim durumunda aktive olur.
Otonom sinir sistemi disfonksiyonu, bu sistemin normal işleyişindeki bozuklukları ifade eder. Bu durumda, terleme gibi vücut fonksiyonları da etkilenebilir. Hiperhidroz, özellikle primer hiperhidroz, otonom sinir sistemi disfonksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ter bezlerinin aşırı çalışması sonucunda ter düzenleme sorunu yaşanır. Otonom sinir sistemi, normalde terlemeyi düzenleyen sinir sinyallerini kontrol eder. Ancak, otonom sinir sistemi disfonksiyonu olan kişilerde, bu düzenleme bozulabilir ve aşırı terleme ortaya çıkabilir.
Otonom sinir sistemi disfonksiyonu olan kişilerde hiperhidrozun yanı sıra diğer belirtiler de görülebilir. Bunlar arasında taşikardi (hızlı kalp atışları), postural hipotansiyon (ayakta dururken baş dönmesi veya bayılma hissi), anormal terleme paternleri ve sindirim sorunları yer alabilir. Otonom sinir sistemi disfonksiyonu genellikle vücudun farklı bölgelerindeki ter bezlerini etkiler, bu nedenle aşırı terleme özellikle eller, ayaklar, koltuk altları ve yüz gibi bölgelerde yoğunlaşabilir.
Hiperhidroz teşhisi detaylı bir değerlendirme ve testlerle konulur. Doktor, hastanın semptomlarını ve tıbbi öyküsünü değerlendirir, fizik muayene yapar ve gerekli görürse laboratuvar testleri veya görüntüleme yöntemleri isteyebilir. Kan testleri, hormon testleri, ter analizi ve bazı görüntüleme yöntemleri gibi tetkikler, hiperhidrozun altta yatan nedenini belirlemek için kullanılabilir.
Hiperhidrozun tedavisinde konservatif tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bunlar arasında antiperspiranlar, terleme düzenleyici ilaçlar, nörotoksin enjeksiyonları yer alır. Bu yöntemler genellikle hafif vakalarda etkili olabilir. Ancak, daha şiddetli vakalarda cerrahi müdahale düşünülebilir. Endoskopik sempatektomi adı verilen bir cerrahi prosedür, sempatik sinirleri keserek terleme sinyallerini engellemeyi amaçlar. Bu yöntem, genellikle ellerde aşırı terleme için kullanılır. Ancak, cerrahi seçeneği düşünmeden önce riskleri ve faydaları dikkatlice değerlendirmek önemlidir.
Fonksiyonel ve bütüncül tıp yaklaşımi, hastalığın semptomlarını tedavi etmek yerine altta yatan nedenleri ele alarak tedavi etmeyi hedefler. Hiperhidrozun altında yatan faktörleri ele alarak tedavi planını kişiselleştirir. Bu faktörler arasında hormonal dengesizlikler, stres, beslenme alışkanlıkları, toksin birikimi, bağışıklık sistemi sorunları, vitamin ve mineral eksiklikleri gibi durumlar yer alabilir.
Tedavi planı, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Bu plan genellikle beslenme düzeninin ve yaşam tarzının düzenlenmesini içerir. Örneğin, stres yönetimi teknikleri, düzenli egzersiz, sağlıklı bir beslenme planı, toksinlerden arınma yöntemleri gibi bireysel öneriler yapılabilir. Ayrıca, hiperhidrozun altında yatan hormonal dengesizlikler, bağışıklık sistemi sorunları veya vitamin ve mineral eksiklikleri gibi durumlar varsa, bu durumların tedavisi de plana dahil edilebilir. Bu tedaviler, hormon düzeylerini düzenlemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek veya eksiklikleri gidermek için ilaçlar, takviyeler veya diğer yöntemleri içerebilir.
Eğer hiperhidroz (koltuk altı terlemesi) kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa veya altında ciddi bir sağlık sorunu olabileceği düşünülüyorsa, İzmir Bayraklı'da bulunan Uzm. Dr. Tuğba Korkmaz ile iletişime geçebilirsiniz